Tiyatro KALE
  ÇOCUK VE GENÇLİK OYUNLARIMIZ
 

MAVİ GEZEGENDEN GELEN MİSAFİRLER

Yazan & Yöneten

Kayhan KABAN

OYUN ÖZETİ

Yeşim isimli 9 yaşındaki çocuk okula gitmeyi sevmediği için sürekli okuldan kaçarak, parkta yalnız başına oyun oynar. Devamlı abur cubur yemektedir. Yeşim parkta yalnız başına otururken, sınıf arkadaşı Yeşim'in yanına gelerek yaptığının yanlış olduğunu, abur cuburla sağlığının bozulacağını anlatmaya çalışır, ikna edebilmek için Yeşim'in oyun oynama teklifini şartlı olarak kabul eder. Amacı Yeşimle oyun oynamak değil, eve gidip ders çalışmaktır. Yeşimle saklambaç oynarken onu parkta yalnız bırakarak, okulunun ve arkadaşlarının değerini anlamasını sağlamak ister. Yeşim Arkadaşının saklandığını zannederek onu aramaya başlar bulamayınca sıkılır, parkta uyuya kalır. Bu esnada garip görünüşlü iki uzaylı gelir. Biri sakar ve komik, diğeri akılı ve uyanıktır. Bir şeyler aramaktadırlar. Aradıkları şekerdir. Yeşim'in elindeki şekerleri görünce ondan yardım isterler. Yeşim uzaylılarla arkadaş olur. Uzaylılar Yeşimden yardım isterken sınıf arkadaşı gelir, oda onlarla arkadaş olur. Yeşim ve arkadaşı uzaylılara yardım etmek isterler. İki faklı gezegende hayatlarını sürdüren canlılar, yaşamak için nelerle beslendiklerini, birbirlerine anlatırlar. Yeşim de yaptığı hataların kendisine ne kadar zarar verdiğini anlar. Uzaylılar ve dünyalılar birbirlerini çok sevmişlerdir. Uzaylılara gezegenlerinden sinyal gelir, bir an önce gezegenlerine dönmeleri ve artık şeker aramalarına gerek kalmadığı bilgisi ulaşmıştır. Dünyalı dostlarıyla vedalaşarak gezegenlerine geri dönerler.
Yeşimi parkta uyurken gören arkadaşı, onu uyandırır neden daha eve gitmediğini sorar. Yeşim şaşkındır. Uzaylıların nerede olduklarını sorar. Arkadaşı burada kendisinden başka kimsenin olmadığını, uyuya kalarak rüya görmüş olabileceğini söyler. Yeşim, artık okuluna düzenli gitmesi gerektiğini, çok fazla şeker tüketmeyeceğini, yemeklerini öğünlerinde yemesi, dişlerini düzenli bir şekilde fırçalaması gerektiğini arkadaşına ve seyircilere anlatır. Neşeli bir şekilde arkadaşı ile birlikte ders çalışmaya giderler.



AYI YOGİ


Yazan & Yöneten

Kayhan KABAN

OYUN ÖZETİ

Mutlu bir şekilde yaşamları sürdüren hayvanlar, ormanlarına davetsiz bir misafirin geldiğini öğrenirler. Bu misafir orman halkının sevgilisi haline gelen neşe, mutluluk dağıtan, sevgili kahramanımız Ayı Yogi'yi avlamayı amaçlayan bir avcıdır. Fakat bu avcı beceriksiz ve sakardır. Ayıyı avlamak için planlar yapmaya başlar. Ormandaki tüm hayvanlar birlik olarak, avcının planlarlarını bozmaya kararlıdırlar. Avcı yaptığı tüm planlarında başarısızlığa uğrar. Sonunda bir hileye ile ayıyı avlamak ister. Bu hilesinde köpeğini de kullanır. Fakat unuttuğu bir şey vardır, köpeği de bir hayvandır. Ormandaki sevimli hayvanlarımız avcının köpeğini de kendi saflarına katarak yine avcının oyunu bozarlar. Avcı sonunda yaptığı işin yanlış oludunun farkına varır. Aslında kendisinin bir avcı olmadığını, sadece arkadaşlarıyla girdiği bir iddia sonucunda ormana ayıyı avlamaya geldiğini, hayvanlara anlatır. Bundan sonra artık avlanmayacağının sözünü verir. Hayvanlarla dost olur. Elindeki tüfeğini kırıp atar. Böylelikle sevginin, dostluğun, kardeşliğin bütün kötülükleri yenebileceğini öğrenir. 


ÇÜRÜK DEFİNE

Yazan & Yöneten

Kayhan KABAN

OYUN ÖZETİ

Sevgi isimli çocuğun babası yıllar önce çocukluğunda diktiği ağacında yetişen armutları koruma iç güdüsüyle toplayıp bir kutuya koyarak toprağa gömer. Yerini unutmamak için de bir harita çizer. Bir gün okula giderken haritayı kaybettiğini fark eder, bu durumu annesine anlatır. (Sevginin Ninesi.) Annesi bunun için üzülmemesi gerektiğini söyler ve onu teselli eder. Yıllar sonra bu harita iki kafadar arkadaşın eline geçer. Bu harita ile define bulup zengin olmayı hayal ederler. Haritanın gösterdiği yeri bulmak için işe koyulurlar. Sonunda haritanın gösterdiği yeri bulurlar. Bu yer Sevgi'nin ninesinin evinin bahçesidir. İki kafadarda defineyi çıkarmak için kazı yapmaya başlayacağı zaman gürültü çıkarılar. Bu gürültüye uyanan nine bahçeye gelirken defineciler korkup kaçarlar. Nine bahçeye geldiğinde kimseyi bulamaz. Bu esnada Sevgi de bahçeye gelir. Ninesinden babasının yıllar önce bahçeye diktiği armut ağacının hikayesini yeniden anlatmasını ister. Sevgi bu hikayeyi defalarca dinlemesine rağmen her seferinde sanki ilk kez dinliyormuş gibi davranır. Sevgi bu hikayeden etkilenmiştir, içinde büyük bir ağaç ve doğa sevgisi oluşmuştur ve artık kendisi de bir ağaç dikmek istediğini ninesine söyler. Ninesi de ona bir ağaç fidesi alabileceğini ve dikmesine de yardımcı ola bileceğini söyler. Ağacı dikerler. Bizim defineci hayal perestler yine bahçeye gelir ve kazı yaparlar. Yorgunluktan uyuya kalırlar. Ertesi gün ağacına bakmak için bahçeye gelen Sevgi definecileri görür, ninesine haber vermek için bağırır. Sevgi'nin seslenişine, bahçeyi korumakla görevli olan korkuluk gelir.(Hasır Şapka.) Kokuluk ve Sevgi ile karşılaşan defineciler korkuya kapılırlar. Bundan sonra olaylar ilginç ve komik bir hal alır. 



YARINI AKIL YAPAR


Yazan

Ülker KÖKSAL

Yöneten

Kayhan KABAN

OYUN ÖZETİ

Pınar, odasında ders çalışmaktan yorulmuştur. Masanın başında uyuya kalır. Rüyasında Tembeller ülkesi Kralı, Pınar'ı ülkesine götürmek için kandırmaya çalışır. Fakat o kadar tembel ve uykucudur ki; ikna edemez. Pınar'a tembeller ülkesinin güzelliklerini anlatması için yardımcısını çağırması gerektiğini söyler. Yardımcısı gelerek Pınar'ı kandırmak için, sevimli hareketler yapar, bebek ve şekerle ikna edip tembeller ülkesine götürür.
Pınar tembeller ülkesinde uykucu ve tembel olmuştur. Her geçen zaman durumundan şikayetçi olmaya başlar. Tembeller ülkesinden kurtulmanın yolunu düşünürken, İyilik Perisi ona yardım edebileceğini, fakat bazı şartları yerine getirmesini ister. Pınar, İyilik Perisinin söylediklerini yapar. Ama Tembeller Kralı ve yardımcısının hazırladıkları tuzağa düşer. Bunu öğrenen İyilik Perisi, Pınar'ı düştüğü tuzaktan kurtarmak için yardım eder. Evine dönmesini sağlar.
Pınar, uyandığında ders çalışırken uyuya kaldığını ve kötü bir rüya gördüğünü anlar. Okulunu, ailesini çok sevdiğini ve özlediğini anlar.    


ZENGİN KADININ ZÜĞÜRT KOCASI   

Yazan & Yöneten

Kayhan KABAN

OYUN ÖZETİ

Abidin ile Tansu evli çiftlerdir. Abidin bir gün arkadaşı, Ressam Cevdet basın balosu için iki kişilik davetiye verir. Abidin davetiyeyi kabul eder. Fakat baloya tek başına gider. Baloda bir bayanla tanışıp, yemek yerler. Bayanın maskesini açınca, hanımına gündelikle gelen terzi kız olduğunu görünce bir an önce kurtulmak ister. Balodan sonra bu olayı terzi kız Tansu ya anlatmıştır. Tansu da eşini cezalandırmak için paralarını sakladıkları kutunun anahtarını eşinden geri alır. (Geçimlerini apartmanlarından gelen kira ile karşılamaktadırlar. Kontratlar ve apartmanlar Tansu'nun üzerinedir.) Abidin tekrar anahtarı geri ala bilmek için eşine hoş gözükmeye çalışır. Çünkü daha önce arkadaşlarıyla lüks bir otelde ikindi çayına bahse tutuşmuşlardır. Bahsi, Abidin kaybetmiştir. Bahsi kazanlardan, Ressam Cevdet hatırlatma ziyaretinde bulunur. Ama Abidin'in cebinde hiç parası yoktur. Karısından anahtarı almaya karar verir. Karısısın anahtarı masanın üstünde unuttuğunu görünce hemen anahtarı alır. Eşi bunu fark edince anahtarı ister, Abidin vermek istemez. Bu sefer Tansu, Müfettiş Basri beyi yemeğe çağırmakla tehdit eder. Müfettiş Basri bey den hiç hoşlanmayan Abidin, anahtarı geri vermek durumunda kalır. Sonra Cevdet gelip ona Müfettiş basri beyin bir yıllık doğu turnesine çıktığını haber verir. Bu habere çok sevinen Abidin, arkadaşına hemen gidip ikindi çayı için sofrayı hazırlatmasını söyler, kendisinin de çaya yetişeceğini ve gelip hesabı ödeyeceğini belirtir. Artık karısından anahtarı geri ala bileceğine güveni tamdır, çünkü eşi artık Müfettiş Basri beyi yemeğe çağırmakla tehdit edemeyecektir. Bunu eşine anlatırken, Müfettiş Basri çıkıp gelir. Basri beyi karşısında görünce ikisi de ne yapacağını şaşırırlar. Abidin iyice sinirlenir ve Basri beyden kurtulmanın yolarını arar. Bundan sonra olaylar iyice karışık ve komik hal alır. 


EŞİKTE

Yazan

Ülker KÖKSAL

Yöneten

Kayhan KABAN

OYUN ÖZETİ

Saim evli, iki çocuk babası bir iş adamıdır. Onun için, işinden önemli bir şey yoktur, içini daha çok para kazanma hırsı bürümüştür.
Havaların ısı başladığı bir gün, işleri ile uğraşırken, sanki birden havanın sıcaklığı değişir, üşümeye başlar, o esnada yanına, siyah tuhaf giysili davetsiz bir misafir gelir. Onunla konuşurken, Saim'in, eşi Günay, gelir. Evlerinde düzenleyecekleri eğlence için bir kişinin eksik olduğunu söyler. Saim'in yanındaki konuğu görünce, onu da çağırmasını ister. Yabancıyı istemeyerekte olsa, partiye davet eder. Yabancı, Saim'in davetini kabul eder. Yanına niçin geldiğini anlatmaya başlar. Hayatta kala bilmesi için, ertesi gün saat 24:00'e kadar vaktinin olduğunu söyler. Bu süre içinde, herhangi birinin, içitenlikle, yürekten sevdiğini söyleyecek, birini bulursa, yeniden yaşama döne bileceğini söyler. Saim bunu duyunca işinin çok kolay olduğunu düşünür. Fakat unuttuğu bir şey vardır. Bugüne dek hiç kimseye en ufak bir sevgi gösterisinde bulunmamıştır. Kendisini içten gelerek sevdiğini söyleyecek kişileri düşünmeye başlar. Eşinden, çocuklarından, sekreterinden ve daha sonrada hayatta olmayan annesinden medet umar. Acaba, Saim, Eşikten bu tarafta kalmayı başara bilecek mi, yoksa yaşadığı sevgisizlik onun sonu mu olacaktır.


FİLOZOF KARIM

Yazan & Yöneten

Kayhan KABAN

OYUN ÖZETİ

Tarık'la, Derya evli bir çiftlerdir. Nevin, evin hizmetçisi. Selim, Tarık'ın, hem avukatı hem de en yakın arkadaşıdır. Filiz, Tarık'ın gizli nisanlısı.
Derya giyimine özen göstermeyen, genç bir eşten ziyade yaşlı bir mürebbiyeye benzemektedir. Derya felsefe doçentidir. Amacı da profesör olmaktır. Sürekli seminerlere, toplantılara katılır. Sosyal yaşantıdan uzak, eşini de ihmal etmektedir.
Tarık bir gün Ankara'ya, iş seyahatine giderken yolda, Filiz adlı bir bayanla tanışıp aşık olur. Evli olduğunu da söylemez, hemen nişanlanırlar. Sonrada eşine boşanmak istediğini, Afrika da kendini doğa sporlarına vererek, timsah avlayacağını, böyle mutlu olacağını söyler. Eşinin bu şekilde mutlu olacağına inanan Derya, boşanma teklifini kabul eder.Anlaşarak boşanma davası açarlar. Derya'ya mahkeme günü, bir dostundan mektup gelir. Toplantıya yetişmesi gerektiği için mektubu yolda okumaya karar verir ve çıkar. Bu esnada Filiz, Ankara dan bavulunu toplayarak Tarık'ın evine gelir. Nişanlısının gelmesine çok sevinen Tarık, o gün eşinden boşandıktan sonra Filiz'le evlenmeyi planlar. Filiz yol yorgunluğunu atmak için banyoya girer. Bu arada Derya, yolda mektubu okuyunca geri döner. Mektupta, Tarık'ın Afrika'ya timsah avına değil, genç bir kızla evleneceğinin haberini alır. Bu gerçeği öğrenen Derya, boşanmaktan vazgeçer. Avukatına, mahkemeye gelmeyeceğini, davayı iptal etmesini ister. Bu karar Tarık'ın hiç hoşuna gitmez. Derya bir seminere katılması gerektiğini söyler. Gecikmemek için de eşinin arabasını alarak çıkar. Tarık,bu işin içinden nasıl çıkacağını düşünürken, Derya'nın trafik kazası geçirdiğini, bir kişinin ölümüne, bir kişinin de ağır yaralanmasına sebep olduğunu öğrenir. Derya, bu nedenle hapse girer. Tarık'ın Avukatı Selim, bu durumdan faydalanarak, kolaylıkla eşinden boşana bileceğini söyler. Bu habere çok mutlu olur.
Aradan üç ay geçmiştir. Ama Tarık, henüz eşinden boşanamamıştır. Çünkü Derya hiçbir şekilde ne Tarık'la, ne de Avukat Selimle görüşmeyi kabul etmiyordur. Yeni bir dava açtıkları için mahkemenin geleceği günü beklemektedirler.
Kazada ağır yaralı olarak komaya giren adam, kendine gelip, tüm hatanın kendilerinde olduğunu belirten bir ifade verince, Derya hapisten çıkar, evine döner. Bundan sonra işler iyice karışık ve komik bir hal alır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
 
   
 
Bir kişinin veya bir eserin bu sitede bulunması, bu siteyi hazırlayanların bu kişiyi desteklediği anlamına gelmez. Bu sitenin amacı bu eserleri kullanıcılarının değerlendirmesine sunabilmektir. Sahibinin herhangi bir isteği olursa, eser siteden derhal kaldırılacaktır. Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol