İLYAS SALMAN TİYATRO KALEYİ ZİYARET ETTİ.
SÖYLEŞİDEN NOTLARIMIZ VE RESİMLER BURDA.
Kayhan Kaban: Sevgili hocam biz sizleri geçmiş dönemde Yapmış olduğunuz projelerden tanıyoruz. Bize kısaca Kendinizi anlatır mısınız? İlyas Salman kimdir?
İlyas Salman: Şimdi öncelikle Türk,Kürt,Laz,Çerkez,Alevi,Sünni,Ermeni,Hıristiyan olmayı ben kendim istemedim. Anamdan doğduğumda çırılçıplaktım. Doğdum ve üstüme Alevilik elbisesini giydirdiler. 10 yaşına geldiğimde çıkardım o elbiseyi,insanlık elbisesini giydim. Babam bana ne olacaksın dedi çocukken, polis mi? Doktor mu? O dönemde yani 60lı yıllarda Devlet memuru olduğunda bir ev sahibi olman çok kolaydı. Babam tekrarladı sorusunu Polis mi olacaksın ? Doktor mu olacaksın? Döndüm Babama ben Adam olacağım dedim. Oldum mu orasını siz bilirsiniz.
Engin : İlyas hocam son günlerde Devlet tiyatrolarında yaşanan sorunlar hakkindaki düşüncelerinizi alabilirmiyim?
İlyas Salman : Şimdi devlete nasıl bakıyorsam, Devlet tiyatrolarındaki sorunlara da öyle akıyorum. Lemi Bilgin Devlet tiyatrolarını farklı ve yenilikçi bir çizgiye taşımak için var gücü ile çalıştı. Ama politik engellere takıldı. Kendi çıkarlarını düşünen bir kaç bürokratın basit ve çirkin oyunlarına kurban edildi.
Kayhan Kaban: İlyas hocam tiyatro nedir?
İlyas Salman: Hayatın sahneye çıkarılmasıdır. Tiyatro absürdü kaldırmaz. Taça atılmış bir futbol topunun,dışardan sahayı gözlemesi gibidir...
Engin : Hocam peki sinema?
İlyas Salman: Tam tersi... Hayatın periküre yani perdeye akmasıdır.
Engin : Türk sinemasında son yıllarda bir ilerleme varmı?
İlyas Salman: Turgut Özal ve Kenan Evren in birlikte yaptıkları 80 darbesinden sonra her bireyin bir fiyatı vardır. 1946 yılından bu yana Amerikanın uşaklığını yapan bir milletiz. Türk sinemasıda,tiyatrosuda Amerikanın egemenliği altına girmiştir. Özgür olduğumuz gün ilerleyebiliriz ancak.
Kayhan Kaban: Hocam yeni projeleriniz varmı ? Gerek Tiyatral anlamda gerekse sinema üstüne?
İlyas Salman: Sinemadan çok teklifler alıyorum ama gelen projeler benim istediğim tarzda projeler değil. Bu güne kadar İlyas Salman filmlerinde Halktan kişileri oynadım. Sefil Bilo, Çiçek Abbas vb gibi. Benim oynayacağım film bu ülkede ses getirecek yapımlar olmalı. Halktan olmalı. Tiyatro sahnelerine yeniden dönmenin heyecanı var bu günlerde içimde. İtalyan yazar Trrini'nin "Gurbet kuşları" adlı eseri. İki kişilik bir oyun Ayşen guruda ile beraber oynayacağız. İngilizceden Türkçeye çevirisi yapılıyor şu aralar. Yakında tamamlanacak ve prova aşamasına geçilecek.
Kayhan & Engin: Hocamızı tebrik edip bu güzel haberi yanaklarına kondurduğumuz öpücükle süsledik.
Engin : Demin sinema konusunu işlerken bişey dikkatimi çekti hocam! Projeler istediğim tarzda değil dediniz. Bugün size eski filmlerinizden birini tekrar oynamanız yönünde bir proje ile gelselerdi hangi filminizi tercih ederdiniz?
İlyas Salman: Bu soru bana en çok sorulan soruların başında geliyor. İlk soran sen değilsin yani uyanık adam...( Bir kahkaha kopar herkesten) Tereddütsüz Sefil Bilo olurdu. Benim oynamaktan keyif aldığım büyük bir projeydi.
Kayhan Kaban: Şimdi sizi can evinizden bir vurayım hocam! Şener Şen desem???
İlyas Salman : Şener Şen enim 36 yıllık dostumdur. Ha... bak filmler sırasında bana çok kazık atmıştır. Ama özel yaşamımızda bende ona çok kazık attım. Ben kişilik olarak reklam çekimlerini tercih etmiyorum ama Şener gider. Bir restaurantta bana yemek ısmarlıyor,bende geçmişte bana attığı kazıkların acısını çıkartıyorum. Şener şen hayatım boyunca dostum diyeileceğim tek insandır. Bir Adile annemiz vardı onu toprağa verdik,canım arkadaşım, dostum 32 yılımı paylaştığım Kemal Sunal Maalesef onuda kayettik,sevgili Münir Özkul abimde bu günlerde alzaymır hastalığı ile mücadele ediyor. Devlet Münir Özkul'a destek vereceğine Cem uzana veriyor. Türkiyede iki tür insan var. Biri çalan,biri yiyen.
Engin : Şu ana kadar edindiğim izlenim'e göre siyaseti pek sevmiyosunuz hocam. Bu güne kadar her hangi bir partiden teklif aldınız mı?
İlyas Salman: Almazmıyım tabiki aldım.(Parti isimlerini sayar) Hiç birini kabul etmedim. Bana dediler ki; Gel seni Millet vekili yapalım,senin azın iyi laf yapıyor. Meydanlara insanları toplayalım onlara gevezelik edersin olur biter. Dedim ki! Benim ağzım gevezelik için doğmadı,doğurulmadı. Benim ağzım doğru şeyleri söylemek için yaratıldı. Yahu ben zaten politikanın içindeyim... İlla meclise girmeme gerek yok. Bakın çocuklar ben sokak politikası yapıyorum.(Güler)
Kayhan Kaban: Ben yine Sanata dönmek istiyorum hocam. 70li yıllarda bir çok aktör sex filmlerinde oynadılar. Bu isimler bugün hala tartışılıyor. Oyunculuklarına birşey dediğim yok ama isimlerine leke sürmediler mi?
İlyas Salman: Kesinlikle katılıyorum. O dönem bizede geldiler böyle tekliflerle. Şenere, Adile ablaya, Münir abiye, Kemale, Bana. Ama bizler bu tekliflerin hiç birine evet demedik. O filmlerde oynayan kişilerin oyunculuklarına bende bişey demiyorum ama öyle projelerde yer almasalrdı keşke.
Engin : Peki hocam bu dönemdede televizyon dizilerinde bir patlama yaşanıyor. Telvizyon dizileri hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
İlyas Salman: Ben bu konuda biraz sıkıntılıyım. Özellikle sit-com denen şu Amerikan vari dizilerden .Toplumu aptal yerine koyan kahkaha efektlerinden hiç haz etmiyorum. İnsanları bir efektle güldürebileceklerine inananların nasıl bir kandırmacanın içinde olduklarını aklıma getirdikçe hırslanıyorum sinirleniyorum.
Kayhan Kaban: Aynı zamanda bu diziler oyunculuk tartışmalarını da gündeme getirmiyormu hocam?
İlyas Salman: Bakın sevgili gençler bu ülkede artık tek gerçek var oda para. Ben kaç tane dostumun hangi şartlarda o dizilerde roller aldığını biliyorum. Birde olayın şu boyutu var. Gencecik pırıl,pırıl insanlarımız bu kandırmacanın bir parçası oluyorlar.
Kayhan Kaban: Sadece gençler değil hocam. Müjdat Gezen ismi türk tiyatrosuyla anılan bir isimdir. Ama Cennet mahallesi adlı başarısız ve sıradan bir dizide rol alıyor.
İlyas Salman: Müjdat Gezen Türk sinemasının ve tiyatrosunun en onurlu insanıdır. Böyle bir projede nasıl ve neden yer aldı bende bir anlam veremedim.
Engin : Hocam yine konuyla paralel olarak bir soru yöneltmek istiyorum. Televizyonun tek kanallı olduğu dönemlerde müthiş bir başarı yakalayan tiyatromuzun ve sinemamızın başarılı ikilisi Zeki ve Metin ayrılığının arkasında sizce ne yatmakta? Şunu çok iyi biliyoruz ki bir döneme damgasını vuran bu ikili çok kanallı yıllarda çokta başarısız denemeyecek bir televizyon diziside yapmışlardı Hastane ayrılık olayı sizce maddi konularmıydı yoksa başka bir sebepmi vardı?
İlyas Salman: Maddiyat değil. Ardında ideolojik sorunlar vardı. Sıkı bir sosyalist olan Metin Akpınar bir dönem ÖDP ile bağlantı halindeydi o dönemde Zeki Alasya ile yolları ayrıldı. Oyunculuk konusunda ben Metin Akpınarı bir adım önde görüyorum sınırlarını sonuna kadar zorlayan yetenekli ve iyi bir oyuncudur Metin Akpınar.
Kayhan Kaban: İlyas hocam umarım şu ana kadar olan sohbetimizden sıkılmamışsınızdır? Tiyatro Kale hakkında düşüncelerinizi alabilirmiyiz?
İlyas Salman: Sıkılmak ne demek büyük keyif alıyorum paylaşımlarınızdan. Asıl ben sizin başınızı çok şişirdim gibi geliyor.
Kayhan & Engin: Estağfurullah
İlyas Salman: Estağfurullah hı? Ne anlama geldiğini biliyorsunuzda mı söylüyorsunuz bilmiyorsunuzda mı söylüyorsunuz? Demek başınızı şişirdim Estağfurullahın anlamı; Aynen öyle,haklısınızdır.
Kayhan & Engin: Aman hocam (Yerin dibindeyiz)
|
İlyas Salman: Tamam çocuklar ben latife ettim. Tiyatro Kalenin enerjisini çok iyi buldum. Sizler kişilikli ve karekterli gençlersiniz. Sizin yanınızda bende dinamizm kazandım. Sanırım birazdan provanız başlayacak bende sizin kadronuzdaki genç arkadaşlarıma,çocuklarıma bir iki öğütte bulunmak isterim eğer izniniz olursa.
Kayhan Kaban: Tabi ki hocam bizim için şereftir. Ayrıca bizim hakkımızdaki düşüncelerinizden son derece memnun oldum. Tiyatro Kale olarak sizin gibi önemli bir ismi,kişiliği ağırlamak mutluluğunu bize yaşattığınız için ayrıca teşekkür ederiz.
Engin : Hocam son dönemlerde paralı eğitime bir patlama yaşanıyor. Tiyatromuzun ağır topları abilerimiz ve ablalarımız sanat okulları açmakta. Bunlar güzel şeyler... Ama bu eğitim karşılığında alınan rakamlar dudak uçuklatacak cinsten. Bu konuda neler düşünüyosunuz?
İlyas Salman: Sen baya cimri bir adamsın be oğlum (tam yerin dibinden başımı çıkarmıstım ki bu söz üzerine tekrar deve kuşu gibi gömdüm kafamı aşağıya) şaka şaka... Alınan ücretler konusunda çok detaylı bilgim yok. Ama şunu söyleyebilirim bu konuda Eğitim önemlidir tiyatroda. Pratik bilginizin yanına teorik bilgiyi mutlaka eklemelisiniz.
Bu arada Sayın İlyas Salman bey bizlere Ahmed Ariften bir şiir okuyor. Kusura bakmayın kesinlikle notunu tutamadım çünkü bu kadar düzgün ve içten şiir okuyan birisini dinlemeyeli bayaa uzun bir zaman oldu. Dilim,nutkum tutuldu.
Kayhan Kaban : İlyas hocam Biz Tiyatro Kaleyi kurarken önümüze başarı için dört yıl gibi bir süre koyduk. Bunun ilk yılını reklama ayırdık. Geçen sezonu 2004-2005 reklam yılımız olarak başarılı sayabiliriz. Bu seneki hedefimiz 2005-2006 başarının kendisi. Önümüzdeki yani 2006- 2007 sezonunda ise tiyatro gönüllüsü genç arkadaşlarımıza "ücretsiz tiyatro eğitimi" verebilmektir. Bize bu konuda nasıl bir öneriniz olabilir?
İlyas Salman: Bu çok güzel ve sevindirici bir o kadarda cesaret gerektiren bir düşünce. Öncelikle cesaretinizden ötürü sizleri kutlarım. Bu projeye benide dahil ederseniz çok mutlu olurum. Yalnız... ders saatlerimi seçmemde beni özgür bırakacaksınız. Bunun için sizden ücrette talep etmiyorum. Eğer böyle bir düşünceniz varsa bana ücret vermek gibi ben yokum. Sizin yapmış olduğunuz bu proje sayesinde bir çok genç insan tiyatro bilgisine ulaşacak yarının oyuncu adayları olacak. Bunda benimde biraz tuzum olursa çok sevinirim.
Kayhan & Engin : Teşekkür ederiz hocam. Bizi çok mutlu ettiniz ( İlyas hocamızı yanaklarından birkere daha öptük)
Saat 14:00 oldu prova saati geldi, oyuncu arkadaşlarımız aramıza katıldı. Önce İlyas beyi karşılarında görünce biraz şaşırdılar. Teker,teker kendilerini tanıttılar.
Söz İlyas beyde
İlyas Salman: Öncelikle provanızdan çalacağım zaman için sizden özür dilerim. Fazla vaktinizi almayacağım. Bir kaç bilgimi paylaşıp aranızdan ayrılacağım.
Öncelikle sizleri tiyatro gibi zor bir meslek dalını seçtiğiniz için kutlamak istiyorum. Bir tabir vardır ben onu değiştirdim kendime göre "sahnenin tozunu yutan bir daha iflah olmaz diye" ben onu şu hale getirdim "sahnenin mikrobunu yutan iflah olmaz" sıkıntılar çekeceksiniz, belki para kazanamayacaksınız ama sahne üzerine çıkıpta o alkışı aldığınız anda ne sıkıntı gelecek aklınıza nede para. Mesela ben para lafını hiç sevmem o sebeple adam olamadım belki, bana bir teklif geldiğinde para asla konuşmam çünkü sevmediğim birşeyin peşinden koşmam. Bizim evde para işinden benim hanım anlar o alır..., o verir... Neyse bu konu ile başınızı şişirmeyeyim alt tarafı para.
İlyas hocamız gençler için yazmış olduğu bir şiirini paylaştı bizimle. O kadar akıcı bir Türkçesi var ki!!! Harika....
İlyas Salman: Ben nasıl başladım sanat yaşamıma size bunu aktarmak istiyorum. İlk okul beşinci sınıftaydım Tansel adında bir öğretmenimiz vardı "Öksüz memet" adlı bir oyun sahneleyecekmiş. Bütün sınıfları teker, teker dolaşıp kendisine zayıf kara kuru bir çocuk arıyormuş. Bizim sınıfım en kuru çocuğu da benim. Bizim sınıfa gelene kadar aradığı çocuğu bulamayan hocamız bizim sınıfa girdiğinde yaptığım yaramazlık nedeni ile öğretmenden aldığım ceza sonunda en arka sırada oturuyordum. Sınıfa "ayağa kalkın" dedi,kalktık herkesi gören hoca beni zayıf kısa boylu olduğumdan dolayı beni göremedi. "Oturun" dedi oturduk, "kalkın" dedi kalktık en sonunda "tek sıra halinde tahtanı önüne gelin" dedi. Sondan üçüncü müydüm,dördüncü müydüm hatırlamıyorum. Geldim tahtanın önüne beni görünce "dur...." diye bağırdı durdum,çenemi kaldırdı, yüzüme baktı "tamam" dedi. "sen Öksüz Memet sin" Oynadım ve başardım. İlk sahne tecrübemdi. Daha sonra ki yıllarda demin bahsettiğim sahne mikropları vucüduma yayıldılar ve tiyatro aşkı bedenimi iyice sardı. Konservatuar okumak için evden kaçtım. Evden kaçarken babamın cebinden 30 lira para çaldım bu hayatım boyunca çaldığım ilk ve son paraydı. Ankaraya gittim. Dokuz bin sınava girecek insan vardı sadece altı kişinin kazanacak olması sınava giren herkes strese soktuğu gibi beni de etkiledi. Sonuçlar açıklandığında o kazanan altı kişinin en üstünde yazıyordu ismim. Böylece Tiyatro eğitimim başladı. İsimlerini şimdi teker,teker sıralamayım size vaktinizi çalmış olurum. Bir çok tiyatro gurubunda görev aldım. Daha sonra sinema ile tanıştım gerisini zaten biliyorsunuz. Sizlere son bir öğüdüm olacak eğer dinlerseniz.
Bir gün meşhur olabilirsiniz, halk tarafından sevilen kahramanlar olabilirsiniz. Ama hiçbir zaman "bu gün kendisine sanatçı sıfatını yakıştırıp evinin yatak odasını medyaya açan bir insan olmayın". Şimdi bana müsaade. Değerli vaktinizi bana ayırıp beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.
Engin : Hocam bu yakışıklılığınızı neye borçlusunuz?
İlyas Salman: Şimdi bak ben yıllardır şu gerçeği insanlara söylerim. Türkiyenin en yakışıklı adamı benim,çünkü güzel bakıyorum. Hayata dolu, dolu gözlerle baktığım için yakışıklıyım.
Bütün Yöneticilerle ve oyuncu ekibi ile vedalaştıktan sonra Tiyatro Kaleyi bundan sonra sık,sık ziyaret edeceğinin müjdesini vererek ziyaretine son verdi.
|